Felsefenin

"kısa yolu"

Şub 11 2017

Felsefenin “kısa yolu”

Felsefe sonu olmayan bir yoldur. Yürüdükçe yürürsünüz, nereye gideceğinizin nereye varacağınızın bir önemi yoktur. Sürekli sorgulamak, sorgulamayı öğrenmek, eleştirebilmek, eleştirel yaklaşabilmek vardır bu yolda. Bu yola çıkmak pek çoğuna zor gelir. Ya tembellikten veyahut sapmak korkusu(!)ndan…

Toplum ne yazık ki “Felsefe yolda olmaktır” sözünün ne demek olduğunu kavrayamadı. Aslında ona çok yanlış ve farklı anlamlar yükledi. Fakat her birey aslında farkında olmadan felsefeyle iç içe yaşar. Kimse yoktur ki hayatının en az bir anında bir şeyi sorgulamamış olsun. Bu yüzden siz zaten yoldasınız. Ama bazılarınız farkında değil.

Felsefeye karşı korku(!)nuzu yenebileceğiniz kolay bir yol olması güzel olurdu. Ağır gelen sayfalarca kitap arasında kaybolmadan, onca insanın “Derdin neydi de filozof oldun?” sorusuna vereceği cevaba ulaşmanın ferah bir yolu. İşte bu yola açacağınız küçük bir patika:

Başlangıç olarak Sokrates’ten çağımıza ünlü filozoflar, temel argümanlar ve karşı argümanları “Felsefe’nin Kısa Tarihi” ve “Felsefeye Giriş” adlı iki kitapta basit ve eğlenceli bir anlatımla ele alan Nigel Warburton… Felsefe bu kitaplarda günlük hayatta kullanabileceğiniz bir sunumla karşımıza çıkıyor. Warburton her iki kitabında da kitap boyunca sizi sürece dahil ediyor, farklı bakış açıları geliştirmenize yardımcı oluyor.

(Güçlü Ateşoğlu’nun “Felsefe’nin Kısa Tarihi” ile Mehmet Ata Arslan ve Kerem Cankoçak’ın “Felsefeye Giriş” kitaplarındaki çeviri ustalıklarını da övmeden geçmeyelim.)

Bu eserleri okuduktan sonra Alain Stephen’ın “Filozoflar Ne Söyledi, Biz Ne Anladık?” kitabı olaya tuz-biber katmak için birebir. Bu kitap ünlü düşünürleri ve onların ortaya attığı argümanları aydınlatıcı ve kısa bir yolla sunuyor.

Bunları okuduktan sonra ne mi olacak? Elbette kimsenin başına filozof kesilmeyeceksiniz. 😉

2 yorum

Cevap Yazın